Sıcağın iyice canıma tak ettiği bir gün annem yakın arkadaşına akşam oturmasına gitme teklifinde bulundu. O arkadaşını çok severim, teklif cazipti. Dahası sıcak yaz akşamında balkonu püfür püfürmüş aksi durumda bile bu bilgi, tüm akışı değiştirirdi zaten. İyice gevşemeye başladığım saatlerde evin daha önceden hiç görmediğim mühendis çocuğu geldi. Tüm akşam oldukça keyifliydi, güzel güzel sohbet ettik. - Aa baktım ne güzel anlaşıyoruz biiiizzz! - Birkaç gün sonra aklımın köşesine ataşla şöyle bir tutturuluverdiğini fark ettim, akıl kayıyor arada bi onu düşünüyorum. Boyu biraz kısaydı, kafası da büyüktü ama n’apiim çok güzel gülüyordu yaaa!
Aradan biraz zaman geçti.
İlk görüşte beğenmeciliğin son mahsulünü bir türlü ikinci
kez görememiştim hala. Bu kez de karşı taraftan gelen akşam oturması davetini
hemen kabul ettim. Uslu bir misafir çocuğu olarak bir demlik çay içtim,
sıkıntıdan çekirdek bile çitledim. Bekle bekle yok. Annesi söyledi, mesaiye
kalmış daha da gecikecekmiş. Yastığını koklayabilir miyiiiiiim diye soracaktım
nerdeyse de Allah’tan öyle bir edepsizliğin altına imza atmadım.
E ben bunu bi daha ne zaman görecektim ki?
Bilen bilir de bilmeyeniniz varsa onlar için söylüyorum, göz
görmeyince gönül sapıtıyor!
Aklıma hemen bir ÖzAliCengizcilik Oyunu (katakulli işlerinin hası) geldi! Dedim ben güneş gözlüğümü çıkarken unuttum ayağı yapayım, nasılsa bir
şekilde alırım koca kafalı miniğimden.
Kabul, güneş gözlüksüz yapamıyor olabilirdim, yedek gözlüğüm de olmayabilirdi
ama olsundu bu yolda varsın bir gün
eksik kalsındı. Ölmezdim ya... Çok şükür ölmedim ama tüm gün uzaktan gelen
sevgilisini seçmeye çalışan miyop gibi kısık gözle dolaşmak hiç eğlenceli
değildi.
Ertesi gün konuştuk (kalp kalp kalp). Sesler, böyle nasıl
desem, üç-beş ton inceden geliyor. Hafta sonu Kadıköy’e ineceksen gözlüğümü
getirebilir misin diye sordum. Ve Slot makinesinde resmen üçlüyü tutturmuştum,
gözlük teslimini kahve içme seremonisiyle tamamlayacaktık. (Valla o davet etti :) )
ALLAH!!!
Bin bir sabırla beklediğim karşılaşma anımız nihayet geldi
ama o tek gelmedi :( Zaten aslında bir gün öncesi için planladığımız buluşmamız iptal olmuş,
dünyadaki tüm su kaynakları kurumuş, Amerika’nın ekonomisi çökmüş, çeltik
tarlalarını böcek basmışcasına derin bir acı içindeyim. Nerden çıktı şimdi bu
kuzen???
Bir yere oturduk, siparişleri vereceğiz. Beni ne dürttüyse
artık bu ‘üzücü’ durumu hemen
arkadaşıma mesajla bildirme ihtiyacı hissettim. “Kuzeni de bizle. Ay ben şoks.”
yazıp arkama yaslandım. Operatörün iletildi mesajıyla resmen ayaküstü kalp
krizi geçirdim. Evet, mesajı ona göndermişim. Ömrümün yarısını cep telefonu
kullanıcısı olarak geçirmeme rağmen ilk aklıma gelen soru attığımız mesajı geri
alabiliyor muyduk oldu. (Nooldu benim soğukkanlılığıma???) İzafiyet teorisinin
en karanlık yerindeyim, saliseler X60 hızla geçiyor ve ben ne yapacağımı
bilmiyorum! Ağladım ağlayacam. Tam o sırada menüyü inceliyordu, menünün altında
duran telefonuna uzanmamla onun menü kapağını kapatıp ekranda yazan mesajı
okuması bir oldu. Hafifçe güldü, başını çevirdi. Milyon telaşlı halimle arkadaşıma
atacağım mesajı sana attım silebilir miyim dedim. Tabi tabi dedi, uzattı
telefonunu.
Ah o Allahsız telefon yazılımı! Gelen mesaj metni hemen ana
ekranda çıkar mı!? Şuan o marka benim için ilk ısırıkta içinden kurtçuk çıkıp
da fırlatılmış lüks market elması kadar ucuz!
40 yılın bi başı ‘ay s.çtım’ durumuna gelirim, üstüne de
öyle güvercin tüyü falan değil, rengarenk tavus kuşu tüyü dikerim.
5 dakka geçti yok, 10 dakka geçti yok. Sakinleşmeye
çalışıyorum ama olmuyor. Şimdi ne konuştuğumuzu doğru düzgün hatırlayamıyorum,
muhtemelen konuşurken de bilmiyordum gerçi. Oturduğumuz birkaç saat boyunca
yüzüne bile bakamadım. İki laf arası yalvaran gözlerle yere baktım. Ne güzel o
yarılacaktı ben de içine girecektim :(
Yediğim naneye rağmen gün en iyi şekilde kapandı; yeniden
görüşmek üzere sözleştik. Gözlüklerimi de aldım.
Ay yok bana göre değil, ÖzAliCengiz Oyunları'na valla billa tövbe ettim.
*Bir sonraki paylaşım devamı niteliğindedir.
*Bir sonraki paylaşım devamı niteliğindedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder